Örf ve Adetleri

        Çok eski zamanlardan beri bir yerleşim, eski ve orta çağlarda bir kültür merkezi olan bu bölge, birçok istilâlara uğramıştır.Yedinci asırda İslâm ordularının fethi ile İslâmiyet yerleşmiş ve kısa bir müddet sonra yeniden Bizansın işgâline uğramıştır. 1071 Malazgirt Zaferinden sonra Selçuklu Türkleri tarafından fethedilen bu bölge Haçlı Seferleri sebebiyle yeniden Bizanslıların eline geçmiştir. 1224’te Türkler bu bölgeyi yeniden fethetmiştir ve 1224’ten bu yana devamlı Türk toprağı olan bu bölgede diğer kültürler silinmiş ve bölge Türk-İslâm kültürü ile yoğrulmuştur. Diğer kültürlerden geride sâdece bâzı târihî harâbeler kalmıştır.
        "Yürüyenler" anlamına gelen "Yörük" sözcüğü, Kutadgu Bilig'de, "yürüme, tavır, hayat tarzı ve maişet" karşılığında kullanılan "yarık" sözcüğünden türemiştir. Güz ve kış mevsimlerini ovalarda, ilkbahar ve yazı yaylalarda geçiren Yörükler, Çukurova kültürünün özgün bir parçasını oluştururlar. Osmanlı İmparatorluğunun sayısız toplumsal çalkantısı içinde Yörükler, Ege ve Orta Anadolu bölgelerinden bu yöreye kaymışlardır.

        Türkmenler, Konya başkentli Anadolu Selçukluları'nın Orta Anadolu'da yerleştikleri dönemde, Güney Doğu Anadolu Toroslar'ında ve Antitoroslar'da dolaşıyorlardı.
Yörükler, büyük bir olasılıkla Türkmenler'in bir kolu ise de, giysileri, yerleşme biçimleri, gelenek görenek ve ağız değişiklikleri, bu iki topluluğu birbirinden ayırmaktadır. Bunun, Anadolu'ya değişik tarihlerde gelmiş olmalarından kaynaklandığı söylenebilir. Güneybatı ve Güney Anadolu'daki Yörük ve Türkmen oymaklarına bağlı boylardan Abdal, Akçakocalı, Takami, Karakeçili, Çepni, Avşar, Sancaklılar Türkmen; Yağcılar, Tahtacılar, Kınıklar ve Alpaslanlar gibi boylar, ağız özellikleri bakımından daha çok Yörük öbeğine girmektedirler.
Erdemli Türkmen Şenliği

Bunların yanında yöreye ait Mahalli Kıyafetleri görmek ve öğrenmek için tıklayınız.

Site Haritası | İletişim            copyright ©2009